Kayıtlar

Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

VAR BENİM

Nahl-i tur âba gark olur yaşımdan, Turaba gömülmez yaşım var benim. Dumanı dağ gibi gitmez başımdan, Her günü bir hezar yaşım var benim.  Eser bırakmadım hoş bir sadam yok, Ne gönül yaptım ne taşım var benim. Manayı yitirdi ruhum çekildi, Sadece et kemik na'şım var benim.  Yağı zehirdir hem balı zehirdir Tadı tuzu kaçmış aşım var benim.  Senden söz ararım bûyu zîhirdir, Sohbet-i canana kâşım var benim.  Affânî kaçarım cahil dilinden, Nadan sohbetinden hamın ilinden, Vasıl olamadım dostun bağına,  Hem dünya hem nefis vaşım var benim. 

HERKES MAŞUĞUNA, MAŞUKLAR SANA..

Pirmir'e Ravza'dan akar bu pınar, Feyzinden içenin acısı diner. Nisbet menbaısın başımız döner, Ağyardan al; yönüm, Hâkk et Sultanım. Sen beni piştiğin aşk kazanında, Kavura kavura yok et sultanım. Bu aşkın târifi, sen nazeninde; Âb-ı dîdemle yuğ pak et Sultanım. Kara yüzüm ile divana vardım, Bir Nazlı sultana gönlümü verdim, İradem hükmünü eliyle dürdüm,  Ol huzurda yüzüm ak et sultanım. Gözümde tütersin günbed-i hadram, Karanlık gecemde misal-i bedrim, Özge sultan bilmez şol taht-ı sadrım, Çokluktan birliğe şakk et Sultanım. Herkes maşuğuna, maşuklar sana, Sultanlar, arifler; âşıklar sana. Kaside, gazeller, koşuklar sana. Nazarın gönlüme ok et Sultanım.  Halêla dağları güldür, gülşendir, Meydanında erler raksta, dîl-şendir, Bülbülün Affânî'yi gel sevindir; Gönlümü pâyine hâk et Sultanım..